Haber

Trabzon’da ‘Yaşam Alanlarıma Dokunma Mitingi’ Düzenlendi: Nükleer Santrallerle Bizi Felakete Sürüklüyorlar

Haber: ESRA NUR PERVAN – UĞUR İSTANBULLU

(TRABZON) – Trabzon’da Derelerin Kardeşliği Platformu ve Emek ve Demokrasi Platformu tarafından “Yaşam Alanlarıma Dokunma Mitingi” düzenlendi. Derelerin Kardeşliği Platformu adına konuşan Mehmet Akcelep, “Nükleer santralleriyle bizi felakete sürüklüyorlar. Mersin Akkuyu’da, Sinop İnceburun’da yapılan nükleer santrallerin neye mal olacağını hepimiz biliyoruz” dedi. CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez ise “Bu iktidar Karadeniz’den yüksek oy alıyor zannediyor ama şimdi de görüldüğü üzere Karadeniz artık onlara verdiği krediyi tamamen kapatmış durumdadır” ifadelerini kullandı.

Trabzon’da 8 Karadeniz ilinin katılımıyla “Yaşam Alanlarıma Dokunma Mitingi” gerçekleştirildi. Kahramanmaraş Caddesi’nde başlayan yürüyüş Atatürk Alanı’nda son buldu. Düzenlenen mitinge CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, KESK Eş Başkanı Ayfer Koçak, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, Hopa Belediye Başkanı Utku Cihan, CHP Trabzon İl Başkanı Mustafa Bak, Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu, Sol Parti MYK Üyesi Alper Taş, CHP Ortahisar İlçe Başkanı Haluk Batmaz da katıldı.

Derelerin Kardeşliği Platformu adına konuşan Mehmet Akcelep şu ifadeleri kullandı:

“Bu düzene boyun eğecek miyiz? Bir de ucuz enerji yalanları var. Nükleer santralleriyle de bizi felakete sürüklüyorlar. Mersin Akkuyu’da, Sinop İnceburun’da yapılan nükleer santrallerin neye mal olacağını hepimiz biliyoruz. Çernobil’i unuttuk mu? O felaketin Karadeniz’e nasıl ölüm getirdiğini bilmeyen var mı? Hepimiz sevdiklerimizi kansere kurban vermedik mi? Bugün aynı tehlikeyi Akkuyu’da, İnceburun’da yeniden getiriyorlar. Peki biz, Akkuyu ve İnceburun’daki bu tehlikeleri görmezden mi geleceğiz?”

“Sakın ama sakın çok büyük yanılırsınız”

Eğitim ve Demokrasi Platformu Başkanı Muhammet İkinci ise maden şirketlerine uyarılarda bulunarak şöyle konuştu:

“Hayatı paradan ibaret görenler kendileri için paradan başka değer bilmeyenler bizi de kendileriyle karıştırıyorlar. Ama bizim için para yaşamdan değerli değildir. Bizim için, yaylalarımıza, dağlarımıza, ormanlarımıza paha biçilemez. Adeta işgal güçlerinin çıkarma yaparcasına Karadeniz’e maden şirketleri aracılığıyla el konulmak isteniyor. HES’lerle, maden arama sahalarıyla, taş ocaklarıyla bir kıyım, bir talan düzeni bize reva görülüyor. Soruyoruz buna izin verilebilir mi? Bundan büyük bir ihanet olabilir mi? Topraklarımızı koruyacağız. Bu bir memleket savunmasıdır. Biz memleket savunması nedir diye iyi biliriz. Bundan yüz yıl önce savunduk topraklarımızı. Dedelerimizin açtığı mevzilerin izlerinin kapanmadığını görecekler o yüzden şirketlere uyarımızdır; sakın ama sakın çok büyük yanılırsınız. Çok büyük zarar edersiniz. Biz her şekilde mücadele neyi gerektiriyorsa elimizle, tırnağımızla halkın birliği içerisinde bu dağlara dün nasıl sahip çıktıysak yarında bugün de aynı şekilde sahip çıkacağız dostlar.”

“Şu anda bizi ithal ete mecbur bırakıyorlarsa o günde satılık suya muhtaç bırakacaklar”

KESK Eş Başkanı Ayfer Koçak, derelerdeki suyu ilerleyen dönemde parayla satılacağını belirterek şunları söyledi:

“Sizler bizi tanırsınız. Bizler, öğretmenleriz. Bizler hemşireleriz, doktorlarız. Belediye çalışan ama bizi nereden tanırsınız? Devrimci öğretmen Lokman hocamızdan tanırsınız. Sizler bizi nereden tanırsınız çevre mücadelesini verdiğimizde köylerinize geldiğimizden tanırsınız. Maden ocaklarının önündeki kurduğumuz bariyerlerden tanırsınız. Barikatlardan tanırsınız çünkü o barikatların ön en önünde olan emekçilerdir KESK’liler. Değerli Karadeniz halkı biz biliriz ki para yenmez. Biliriz ki para su değildir, yaşam olmaz. Biliriz ki para çocuklarımızı iyileştirmez. Biz biliriz ki derelerimiz, topraklarımız ranta kurban verildiğinde buradan kazanan asla biz olmayız. Onlara para kazanmak düşer bize düşen şey köyümüzde bile suyu parayla almak olur. Evet, derelerimizi şimdi ranta kurban edenler uluslararası sermayenin iş birlikçileri iki gün sonra o derelerin geçtiği köylülere suyu satacaklar. Nasıl ki meralarımızı elimizden aldıklarında dağlarımızı maden şirketlerine sattıklarında hayvancılığı bitirip şu anda bizi ithal ete mecbur bırakıyorlarsa o günde satılık suya muhtaç bırakacaklar.”

“İktidar artık Karadeniz’den korksun”

CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, Karadeniz’in AKP iktidarına verdiği kredinin bittiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Valla bugün yaşam hakkımızı savunmak için buradayız. Bu iktidar Karadeniz’den yüksek oy alıyor zannediyor ama şimdi de görüldüğü üzere Karadeniz artık onlara verdiği krediyi tamamen kapatmış durumdadır. Dolayısıyla bugün burada çevreyi, dereleri ve kendimizi savunmak için buradayız. İktidar artık Karadeniz’den korksun.”

“Şirketler sermaye kaybedecek doğa, insan ve emek kazanacak”

Sol Parti MYK Üyesi Alper Taş ise Trabzon’un bugün önemli bir mitinge ev sahipliği yaptığını ifade ederek şöyle devam etti:

“Trabzon bugün çok anlamlı ve önemli bir mitinge ev sahipliği yaptı. Bölge için sadece Trabzon için değil doğaya, sularımıza, ormanlarımıza, yaylalarımıza dönük gözü paradan başka hiçbir şeyi görmeyen iktidarı arkasına almış şirketlerin saldırıları karşısında Karadeniz halkı Sinop’tan Artvin’e kadar yan yana geldi, ortak taleplerini dile getirdi. Birleşik bir mücadelenin örneğini verdi. Karadeniz’e sahip çıkacaklarının altını çizdi bu çok önemli. Şimdi yereldeki bu inisiyatifleri geliştirip güçlendirmek bir önemli görev ama zamanda bir başka önemli görev de bu mücadelelerin ortak bir örgütünü yaratmak. Her halde Karadeniz başaracak, şirketler sermaye kaybedecek doğa, insan ve emek kazanacak.”

CHP Yomra İlçe Başkanı Erol Pekşen ise şöyle konuştu:

“20 yıllık AKP iktidarı döneminde doğaya, derelerimize ve çevremize yapılan bu katliamı protesto etmek için yaylalarımızı turizm alanı yapmak için madencilere peşkeş çekilmesini önlemek için bugün burada toplu olarak protestomuzu yapıyoruz. Derelerin Kardeşliği Platformu’na desteğimizi sonsuz olarak sunuyoruz.”

celtikajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu